19 Haziran 2015 Cuma

En Mülayim Sınıf


O okuldaki her sınıfımın bendeki yeri başka ama 8 kişilik sayısal sınıfımın bir alt sınıfı olan sayısal sınıfım bende yeri çok ayrı olan bir sınıftı.
Onların dersinde 10. sınıfta girmeye başlasam da aslında 9. sınıfta birbirimize teğet geçmiştik. Onlar 9. sınıftayken ben ÇPL'de çalışıyordum ve o yılın 19 Mayıs'ında ilçenin iki lisesi (Anadolu ve ÇPL) bir arada çalışarak bir stadyum töreni düzenlemişlerdi. Benim bu mülayim öğrencilerim de ordaydılar. Kim derdi ki orada yabancı bir okulun öğrencileri gözüyle baktığım öğrenciler sonrasında mezun edeceğim ve bende çok yer edecek öğrenciler olacak?
10. sınıfta öğretmenleri olarak resmen tanışmak nasip oldu. İlk olarak 22 kişilik bir sınıfken bir sonraki sene 16 kişiye düştüler. İlk tanıştığımız sene benim okula adapte olmaya çalıştığım ve onları da tanıdığım ilk sene olması sebebiyle aramız daha bir resmiydi. Zaten sonradan öğrendim ki o yıl beni hiç sevmeyen(ama sonra en bir sevdiği öğretmen olan) öğrencilerim varmış!:) Müfredat o kadar dolu ama ders saatim bir o kadar yetersiz olduğu için kabul ediyorum ki koştur koştur ders işler çok da sohbete zaman kalmazdı:) E haksız da sayılmaz yani çocuklar:)
Bir diğer sebep ise not konusunda vermediğim tavizlerdi. Sırf benim dersim zayıf düştüğü için teşekkür belgesi alamayan ve not vermem için yalvaran öğrencim elbette beni sevmemişti o yıl!:)
Fakat biz aslında onlarla tanışmıyorduk ki:) Esas tanışma 11. sınıftaydı çünkü;)

Sınıfta Mehmet Ali Birand Var!:)

Artık tam anlamıyla Anadolu Lisesi'nde çalışmaya başladığımı hissettiğim yıl hem orda hem de ÇPL'de çalıştığım yılın ertesiydi. Artık sadece kendi okulumda, Anadolu Lisesi'nde , çalıştığım için hem okulu sahiplenmem hem de öğrencilerle kaynaşmam kolaylaştı.
Bu okulda ilk mezunlarımı verdiğim yıl 11. sınıf olan sayısal sınıfım çok nev-i şahsına münhasır bir sınıftı. Toplamda 8 kişi olan mevcut 7 erkek ve sadece 1 kızdan oluşuyordu. Esasında çok çekingen bir sınıftı özellikle de ilk tanıştıkları öğretmenlere karşı. 11. sınıfta kuzu gibi olan bu sınıfım 12. sınıfta sınav kaygısından olsa gerek birden çakala dönüşmedi de değil hani! :)
Fakat bu sınıfla çok enteresan ve eğlenceli dersler yaşamışlığım var. Mevcut çok az olduğu için rahatça farklı etkinlikleri uygulayabiliyordum. Mesela dağıttığım testleri yarışma yoluyla çözerdik. İkişerli grup oluşturur ve soruları tek tek cevaplardık. Doğru şıkkı doğru açıklamasıyla birlikte veren 10 puan, doğru şıkkı bulan ama açıklaması yanlış veya yetersiz olan 5 puan alırdı ve en çok puanı toplayan grup ders sonunda (+) verilerek ödüllendirilirdi:) Bu yarışma sayesinde derste test çözmek onlar için de benim için de çok keyifli hale gelmişti ve kıyasıya rekabet yaşanırdı:))
Bir başka güzel enstantane ise daha sonra okul birincisi olan öğrencimin derste bize gazete haberleri okumasıydı. Sınıfta yanlarında gazete getirdikleri zaman, en bunaldığımız anda ana haber bülteni sunar modunda bir kaç keyifli haber okurdu okul birincimiz. Hem haberi okuyuş tarzı hem de kocaman kol saati yüzünden Mehmet Ali Birand ile benzeştirirdik.:) Bu sayede Mehmet Ali Birand'ın da ruhu şad olsun diyelim.